Salı, Kasım 8

kararsızlık


“Bir şey diliyorsun ama o şeyi dilerken bile kararsızsın. O şeyi istiyorsun ama aklın diğer yapabileceğin şeylerde bir yandan.” 
Evet! İlk defa biri bana böyle birşey söyledi. Tam olarak bunu hissediyorum –sürekli bir kafa karışıklığı. Bir şeyi istersin, ve o şey olur. En azından benim hayatımda genelde bu şekilde oldu. Ama yaklaşık bir senedir –evet şu ales, yüksek lisans, mezuniyet ve gelecek sözcükleri beni fazlasıyla geriyor- gerçekten istediğim birşey yok. Sadece aklıma gelen düşünceler ve uçuşan sözcükler... Cümle bile olamayan sözcüklere sahibim. İşte böyle zamanlarda, ki bu vaktimin ciddi bir bölümünü oluşturuyor, yapmak istediğim tek şey biraz ‘dinlemek’ oluyor. Biraz blues, biraz bebop, biraz o, biraz bu. Şu onaylanma durumundan kaçış belki de. Dinlerken kimseden onay almaya çalışmazsın. Müziğe sahipsindir ve dinlersin. Belki de Hegel’in efendi köle ilişkisindeki gibi mutsuz bir durumdur sonuç, ortada bir mülkiyet ilişkisi olduğu için. Ama dinlerken sonuç da yoktur. Süreç vardır, yalnız süreç. İşte ben tam olarak o sürecin içindeyim kararsızlıklarımla birlikte.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder